4 kan grubu, 4 diyet, 4 hadi başlayın!
D’adamo’nun kitabı, kan grupları ile ilgili bazı ilginç ve gerçek bilgileri aslında hiçbir temeli olmayan akıl dışı iddialarla harmanlamaktadır. Bunların çoğu kesinlikle yanlıştır. İnsan fizyolojisini iyi …
D’adamo’nun kitabı, kan grupları ile ilgili bazı ilginç ve gerçek bilgileri aslında hiçbir temeli olmayan akıl dışı iddialarla harmanlamaktadır. Bunların çoğu kesinlikle yanlıştır.
İnsan fizyolojisini iyi anlamadığını gösteren birçok yanlış ve bilimsel olmayan iddiada bulunmaktadır. Bkkisel yağ gibi şişmanlatıcı, bol kalorili yiyecekler, A grubu kana sahip kişilerce tüketildiğinde kilo kaybına yardımcı olur mu? Bu kişiler, diğer kan gruplarına sahip kişilerin uyduğu ilk termodinamik kanununa uymamakta mıdırlar? D’adamo’nun dediği gibi, onu sindirmek için yeteri kadar asit salgılamadığımızda et kilo alınmasına mı neden olur? Bu iddiaların çoğu, insan fizyolojisi konusunda kabul edilmiş olan kavramlara aykırıdır; ayrıca D’adamo destekleyici kanıt sunmadan vahşi teoriler atmaktadır ortaya. Örneğin, mide tarafından salgılanan asit miktarı kan grubuna mı bağlıdır? Bu bilimsel olarak araştırılmış mıdır? Bunu kanıtlayan hiçbir araştırma sunulmamaktadır.
D’adamo’nun biraz temel fizyoloji çalışması gerekiyor; çünkü asitler zaten proteini sindirmez. Proteini pepsinler sindirir.
Midenin mukoz zarla kaplı iç yüzeyindeki bezler, inaktif bir protein olan pepsinojeni içerir. Gastrin ve sekretin hormonları, pepsinojenin mideye salınımını tetikler. Burada hid-roklorik asitle karışan pepsinojen, aktif enzimi olan pepsine dönüşür. Asit sadece, ideal pH’ı (2-4 arası) yaratarak pepsinojeni harekete geçirir ve onu aktif formu olan pepsine dönüştürür. D’adamo’nun iddia ettiği gibi, belli kan grupları daha az ya da daha çok asit salgılayabilseydi, bunun hayvansal proteini sindirme yeteneği üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktı. Yaşlılar hariç, midedeki asit seviyesinin düşük olması çok az görülen bir durumdur. Kişilerin, pepsinojeni pepsine dönüştürmek için mide pH seviyesini düşürmek üzere yeterli asit salgılayamamaları neredeyse hiç duyulmamış bir durumdur. Yeterince mide asidine sahip olmadığı konusunda endişelenen bir kişi gastrin serumu alabilir; bu, hipoklorhidria ya da mide asidinin az olup olmadığı konusunda güvenilir bir teşhis yöntemidir.
D’adamo’nun iddiasının aksine, gastrik asit salınımının az olduğu AB grubu kana sahip olmak bile et yemeyi daha şişmanlatıcı hale getirmezdi. Tamamen sindirilmemiş proteinler aşağı inecek ve bağırsaklardaki bakterilerce parçalanacaktır. Bu, amino asitlerin emilimini azaltarak kalori ve kilo kaybına yardımcı olur, kilo alımına değil.
0 grubu kana sahip kişilerde, D’adamo’nun iddia ettiği gibi, iyodin üretimi yeterli olmadığından dolayı tiroid fonksiyonunun az olması eğilimi mi görülmektedir? Birincisi, iyodin dahil hiçbir mineral vücudumuzda üretilmez. Diğer mineraller gibi iyodin de yediğimiz yiyeceklerden emilir. Eğer bu hata yeterince kötü değilse bir de şunu bilin: 0 grubu kana sahip olanlarda tiroid fonksiyonlarının az olma eğilimi gösterdiği iddiasıyla ilgili olarak bulabildiğim tek tıbbi çalışma, bunun tam tersini söylemekteydi. 0 grubu kana sahip kişilerde aşırı tiroid fonksiyonunun daha sık görüldüğü, düşük tiroid fonksiyonunun ise A grubu kana sahip kişilerde daha sık görüldüğü bulunmuştur. Ayrıca, D’adamo tuz ve karaciğer gibi yiyeceklerin kan grubu 0 olan kişilerde kilo kaybına yardımcı olduğunu söylemektedir. Bunda ciddi midir?
Onun hatalarını ve eksikliklerini anlatmaya sayfalarca devam edebiliriz; ama asıl konu, söz konusu kitabın ciddiye alınamayacak kadar yanlış olduğudur. Bazı kan grupları ve genetik risk arasındaki gerçek ilişkiye rağmen, hepimizin mümkün olduğunca besinler ve fitokimyasallar açısından güçlü bir diyet uygulayarak kalp krizi ve kanser riskini en aza indirmemiz gerekmektedir. D’adamo’nun beslenme tavsiyeleri kesinlikle bilime dayanmamaktadır.