Kısa vadeli kazançlar? Uzun vadeli tehlikeler!

Sonuçta kilo kaybını sağladıkları için Atkins’inkine benzer diyetlerin faydalı olduğuna dair bir argüman ileri sürülebilir. Fazla kilolu olmak o kadar büyük bir sağlık riskidir ki, …

Sonuçta kilo kaybını sağladıkları için Atkins’inkine benzer diyetlerin faydalı olduğuna dair bir argüman ileri sürülebilir. Fazla kilolu olmak o kadar büyük bir sağlık riskidir ki, kilo kaybetme şekli kişinin kanser olma riskini artırsabile, kilo kaybı kişiye bazı gerçek sağlık avantajları sağlamaktadır. Kilo vermek çok proteinli, çok yağlı ve az lifli bir diyetle olsa biletrigliseridleri düşürecek, ensülin direncini azaltacak ve tansiyonu düşürecektir.

Bu çok proteinli diyetler, çoğu Amerikalının bol miktarda tükettiği rafine karbonhidratları, abur cubur yiyecekleri ve be­sinleri tamamen yok olmuş olan beyaz makarna, beyaz pirinç ve ekmeği kesin bir şekilde yasaklamaktadırlar. Bu işin iyi yönü. Aynı zamanda genellikle, diyet yapan kişinin her ay yüzlerce dolar tutarında besinsel tamamlayıcı kullanmasını önerirler. Elbette, tamamlayıcılar bu kadar dengesiz bir diyet için hiç yoktan iyidirler, ama bu tamamlayıcılar diyeti güve­nilir hale getirmezler.

Yaygın Amerikan diyeti o kadar sağlıksız ve şişmanlatıcıdır ki, Atkins diyetini izleyen obez bir kişi, bu diyeti kilosunu azaltmak için başarılı bir şekilde kullanabilirse bazı marjinal faydalar sağlayabilir. Çünkü, obeziteyle ilişkili birçok tıbbi komplikasyon vardır ve bu diyette kullanılan tamamlayıcılar eksik olan bazı mikrobesinleri tamamlayabilir. Bununla bir­likte gerçek şudur ki, kaç tane tamamlayıcı alındığının ya da ne kadar psyllium lifinin reçete edildiğinin bir önemi yoktur, çünkü diyette eksik olan onca önemli maddenin yerini doldur­mak tek kelimeyle imkansızdır. Henüz vitamin kavanozlarına girmemiş olan birçok önemli besin vardır ve hiçbir tamam­layıcı kürü, o kadar fazla hayvansal ürünün ve o kadar az lifli mahsulün yıkıcı etkilerini yok edemez. Ayrıca Atkins pla­nında, meyve ve nişastalı sebze gibi sağlıklı karbonhidratlı yiyeceklerden çok azını bile tüketmek ketosisi durdurur ve tekrar kilo almaya başlarsınız.

Çok yağlı diyetlerin obezite ile ilişkisi kuşkuya yer bırak­mamaktadır ve aslında et yemek de, kronik bir ketosisi sür­dürmek için diyetinizdeki karbonhidratları radikal bir şekilde kesmediğiniz sürece kilo alımı ile ilişkilidir, kilo kaybı ile değil. Amerikan Kanser Topluluğu’ndan araştırmacılar on yıl boyunca 79,236 kişiyi izlemiş ve haftada üç defadan fazla et yiyenlerin, et yemekten kaçınanlara göre ilerleyen yıllarda daha fazla kilo alma eğiliminde olduğunu görmüşlerdir. Katılımcılar ne kadar çok sebze yerse, kilo almaya karşı dirençlerinin o kadar fazla olduğu görülmüştür.

Atkins diyeti, ona benzeyen diğer diyetlerle birlikte, primatlardan kalan mirasın bize dikte ettiği diyete tamamen terstir. Bu diyet neredeyse hiç lif içermemektedir ve onun ye­rine bilimin kanser ve kalp hastalığının başlıca nedenleri ola­rak gördüğü yiyecekleri kullanmaktadır; ayrıca güçlü bir antikanser etkisi olduğu gösterilmiş olan yiyecekler özellikle hariç bırakılmıştır. Sonra da eksiklikleri gidermek için her ay ta­mamlayıcılara yüzlerce dolar harcamanız beklenmektedir. Bu size mantıklı geliyor mu?