İŞİTME PROBLEMLERİNE KESİN ÇÖZÜM VAR MI?
Ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek çevirici motor (konvertör) olarak çalışan kulak, bu sayede etraftaki seslerin işitilmesini sağlar! İşitme mekanizmasının herhangi bir yerindeki bozukluk var ise kişide işitme problemleri meydana gelir.
YDÜ Tıp Fakültesi KBB (Kulak Burun Boğaz )Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak’ın yaptığı açıklamaya göre; hastanın yaşam kalitesini önemli düzeyde etkileyen, bir kısmı doğumsal, bir kısmı ise zamanla tam ya da tama yakın olan işitme kaybının tedavisi Kohlear Implant teknolojisi ile mümkün.
Kulak, ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir çevirici motor (konvertör) olarak çalışır. Ses dalgalarının iletilebilmesi için hava, sıvı ya da katı özellikte bir ortama ihtiyaç vardır. Ses enerjisi havada titreşimler halinde yayılırken kulak kepçesi (Aurikula) ve dış kulak yolu, ses dalgalarını toplayarak kulak zarına iletir. Toplanan ses, kulak zarında bir titreşim dalgası oluşturur ve zara bağlı olan çekiç kemiği (Malleus) aracılığıyla ses enerjisi katı ortama taşınır. Ardından kulak kemikçikleri olan çekiç, örs ve özengi boyunca yayılarak iç kulaktaki salyangoz (Kohlea) organına ulaşır. Kohleaya ulaşan ses enerjisi, iç kulak yapılarını dolduran sıvılarda dalgalanma meydana getirir. Kohlea sıvıları ile yakın ilişki halinde olan duyarlı saçlı hücrelerin tüyleri (kamçı veya silya) bu dalgalanma ile uyarıldığında ses enerjisi artık elektrik enerjisine dönüştürülmüş olur. Bu elektriksel sinyaller, işitme siniri (Auditory Nerve) tarafından merkezi sinir sistemine ulaşır ve işitme hissi, beyin kabuğu (korteks) tarafından algılanan kişisel bir duyumdur.
İşitme Kaybı Nasıl Oluşur?
İşitme mekanizmasının herhangi bir yerindeki bozukluk, işitme duyusunda farklı derecelerde etkilenmelere neden olur. Bu etkilenmelerin çoğu dış kulak yolu, kulak zarı, kemikçik zincir ve ortak kulak hastalıkları şeklinde olabilmekte ve bir bölümü ilaç veya orta kulak ameliyatlarıyla tedavi edilir. Fakat iç kulaktaki saçlı hücre fonksiyonları bozulmuşsa veya işitme sinirlerinde önemli hasarlar oluşmuşsa, daha ciddi işitme problemleri meydana gelir. İç kulak problemlerinin bir kısmı doğumsal, bir kısmı ise zamanla tam ya da tama yakın işitme kaybı oluşturabilecek çeşitli hastalıklara bağlıdır. İşitme kaybı, özellikle iki kulakta birden oluşmuşsa, hastanın hayatını önemli derecede etkileyen sonuçlar doğar. İşitme yetisi olmadan doğan çocuklar tedavi edilmezlerse konuşmayı öğrenemezler. Konuşmayı öğrendikten sonra ileri derece işitme kaybı yaşayan hastalarda ise zamanla konuşma fonksiyonlarında bozulmalar görülür. İki kulakta birden tam ya da tama yakın işitme kaybı yaşayan hastalar geleneksel işitme cihazlarından faydalanamazlar.
“Kohlear Implant” Nedir?
İç kulak saçlı hücrelerinde ileri derecede bozulmalar varsa veya doğuştan işitme duyusu yoksa Kohlear Implant teknolojisi devreye girer. Kohlear Implant uygulaması yapılan bir hastanın işitmesi için aurikulaya, dış kulak yoluna, kulak zarına ve kemikçiklere ihtiyaç yoktur. Auditör sinir sağlamsa, Kohlear Implant cihazının elektrotları cerrahi bir işlemle direkt olarak kohlea içine yerleştirilir. Cihaz, ses dalgalarını kodlanmış elektriksel sinyallere dönüştürerek auditör siniri uyarır. Auditör sinir ile kodlanmış bu yeni uyarı bilgisi merkezi sinir sistemine ulaştırılır ve işitme merkezi tarafından subjektif işitme duyusu yeniden oluşturulur. Cihazda başlıca iki bölüm bulunur. Bunlardan biri “iç bölüm”dür ve kulağa ameliyatla yerleştirilir. İç bölümün elektrotları kohlea içine yerleştirilirken, işlemcisi kafatası kemiğine açılan bir yuvaya sabitlenerek saçlı derinin altında kalır. Cihazın bir diğer parçası olan “dış bölüm” ise görünüm bakımından klasik bir işitme cihazına benzer ve kulak arkasına veya saçlı deri içine yerleştirilebilir ve kullanılmadığı zaman kapatılıp çıkarılabilir.
Hangi Hastalara “Kohlear Implant” Uygulanabilir?
Kohlear Implant uygulanabilmesi için, hastanın her iki kulağında birden klasik işitme cihazlarından fayda göremeyecek kadar ciddi işitme kaybı bulunması gerekir. Özellikle doğuştan işitme kaybı olan çocuklara, mümkün olan en kısa sürede Kohlear Implant uygulanmalıdır. Yeni doğan bebeklerin doğumsal kaynaklı işitme kayıpları, doğum sonrası yapılan düzenli işitme taramaları ile çok erken dönemde tespit edilebilir. Bu bebekler mümkün olduğunca kısa sürede işitme rehabilitasyonuna alınmalıdır. Öncelikle her ne kadar işitme açısından fayda göremeyecek olsalar da, konvansiyonel türde bir işitme cihazı bebeğe kafa bantları sayesinde tutturulabilir. Bu uygulama, bebekte ilk birkaç ay boyunca başında bir cihaz taşıyacağı konusunda farkındalık oluşturacak ve daha sonra takılacak Kohlear Implant cihazına uyumunu artıracaktır. Bebeklere 3-4 aylık olduktan sonra Kohlear Implant cerrahisi uygulanabilir.
İşitme kaybı doğum sonrası oluşmuş, her iki kulakta birden ileri derecede işitme kaybı oluşturacak bir hastalık geçirmiş ve işitme kaybı kalıcı hale gelmiş hastalar Kohlear Implant cerrahisine adaydır. Özellikle menenjit sonrası oluşan işitme kayıplarında, Kohlear Implant cerrahisi en geç 1-2 ay içinde yapılmalıdır. Aksi halde kohlea içerisinde enfeksiyona bağlı gelişecek iyileşme dokuları, elektrotların bu bölgeye yerleştirilmesini imkansız hale getirebilir.
Çok özel durumlarda auditer sinirin dahi bulunmadığı çok ileri boyutlu işitme kaybı olan hastalarda ise Kohlear Implant uygulaması faydasız olur. Ancak Tıp, bu tip hastalar için çaresiz değil. Kohlear Implant teknolojisine benzer özelliklerde fakat kohlea yerine, direkt beyin sapındaki auditör sinirin çekirdeğine özel bir elektrot yerleştirilmesiyle işitme fonksiyonu geri kazandırılabilir. Bu tür uygulamalar Beyin Sapı Implantı olarak adlandırılır.
UNUTULMAMALI!
İşitme duyusu beynimizin bir fonksiyonudur. Önemli olan, beynin ilgili bölümlerine işitme sinyallerinin ulaştırılmasıdır.
Dış kulak ve orta kulak yapılarındaki bozuklukların medikal veya cerrahi tedavileri mümkündür.
İç kulak hastalıklarında medikal tedaviye cevap vermeyen ve işitme cihazından fayda görmeyen olgularda Kohlear Implant uygulamaları ile işitme fonksiyonu geri kazanılabilmektedir.
Doğumsal olarak her iki kulağında işitme kaybı ile doğan bebeklerin tedavilerinde zaman altın değerindedir ve kesinlikle geç kalınmamalıdır.
Menenjit sonrası gelişen ve kalıcı hale geçen işitme kayıplarında mümkün olan en erken dönemde Kohlear Implant uygulamasına gidilmelidir.
Her iki kulağa birden Kohlear Implant uygulaması teknik olarak mümkündür.