Kız Kulesi’nde sona gelindi! 11 Mayıs’ta ziyaretçilerine kapılarını aralayacak

İstanbul’un en pahalı simgelerinden biri olan Kız Kulesi’nin onarım çalışmaları tamamlandı. 11 Mayıs’ta ziyarete açılacak olan Kız Kulesi’nde yapılan yenilikler göz kamaştırdı.

İstanbul’un ikonik yapılarından biri olarak yüzyıllardır tarihte değerli bir yer edinen Kız Kulesi’nin büyük bir sarsıntıda bütünüyle ziyan göreceği anlaşılmış ve 2021 yılında onarım çalışmasına başlanmıştı. Kimi bölümler tarafından ‘yıkıldı’ olarak lanse edilen Kız Kulesi’nde artık sona gelindi. 

“KIZ KULESİ 11 MAYIS’TA ZİYARETE AÇILACAK”

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onarımı yapılan göz kamaştıran yapı hakkında yapılan açıklamada “2. Mahmut periyodundaki yepyeni haline sadık kalınarak restore edilen ve yapıya sonradan eklenen ve karakterine uygun olmayan eklentilerden arındırılan Kız Kulesi, 2 yıl ortadan sonra 11 Mayıs’ta ziyarete açılacak. Böylelikle, bugüne kadar İstanbulluların İstanbul’dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul’un doyasıya izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek” sözlerine yer verildi.

Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağahan Mimarlık Mükafatı sahibi Mimar Han Tümertekin’den oluşan bilim şurasının rehberliğinde gerçekleştirilen onarım çalışmaları sonucunda ziyaretçilerine kapılarını aralamaya hazırlanan ikonik yapı hakkında, “İki yıl evvel başlatılan çalışmalar sırasında Kız Kulesi’nin vakit içerisinde geçirdiği tamiratlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve öbür kimyasallar nedeniyle ziyan gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin bile birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. Yapılan incelemeler, oluşabilecek büyük bir zelzelede İstanbul’un göz bebeği olan Kız Kulesinin bütünüyle ziyan göreceğini de gözler önüne sermişti” açıklamalarında bulunuldu. 

RESTORASYON SÜRECİYLE ÖZGÜN HALİNE KAVUŞTURULDU

Kız Kulesi’nin yenilenme sürecine dair ayrıntılı bilgilerin paylaşıldığı açıklamanın tamamı şu formda:

“Başlatılan onarım çalışmalarında günümüze ulaşmış kaynaklardaki en çok bilgi ve dokümanın olduğu 18. yüzyıl sonu bilgileri kullanıldı. Bu bilgiler ışığında kule ve kale kısmındaki özgün olmayan çatı ekleri kaldırılarak özgün durumuna getirildi. Süreç boyunca kimyasal tahliller, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar üzere teknolojilerle yapının statik sıkıntıları tespit edildi ve güçlendirme usulleri belirlendi. Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon tekniğiyle güçlendirilmesi yapıldı. Yapının tarihi vücut duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale kısmının özgün dendan duvarları ortaya çıkarıldı. Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu, duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif öğelerinin imalatı yapıldı. Kubbe ise özgün gereci olan kurşunla kaplandı. Bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme ziyan vermeden yanına yıldırımdan korunma gayeli paratoner yapıldı. Yapılan çalışmalar sonucu ziyaretçilerin avluda bulunan ahşap seğirdim terasında da dolaşarak merdivenlerden kuleye çıkabileceği ve İstanbul’u diledikleri üzere izleyebilecekleri alanlar oluşturuldu. Tüm bu çalışmalar sonucunda, bugüne kadar İstanbulluların İstanbul’dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul’un doyasıya izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek.”

Öte yandan zelzeleye karşı da güçlendirilen yapı da tüm bu çalışmalara ek olarak kuleye giden pak su çizgisi elden geçirildi, güç çizgilerinin yenilenmesi yapıldı.