Metabolik Cerrahi Ameliyatı Hakkında 13 Soru ve Cevabı

07.12.2021
618
Metabolik Cerrahi Ameliyatı Hakkında 13 Soru ve Cevabı

Metabolik Cerrahi Ameliyatı Hakkında 13 Soru ve Cevabı Şeker hastalığının tedavi yöntemlerinden biri olan metabolik cerrahi ameliyatı hakkında merak edilen 13 soru ve cevapları makalemizdedir. İşte Metabolik Cerrahi ameliyatı ile ilgili soru ve cevaplar…

Ameliyat ortalama 2 saat sürüyor, ortalama  4 gün hastanede kalıyorsunuz.

Ameliyattan  1 hafta sonra normal hayatınıza geçebilirsiniz.

Ameliyattan sonra ilk 10 gün sulu gıdalar 10-14 gün yarı katı 14 günden sonra katı gıdalara geçiyoruz. Beslenmenizi beslenme uzmanımız düzenleyecek ve size liste halinde verilecektir. Rafine işlenmiş yüksek glisemik indeksli gıdalardan uzak kalmanız gerekiyor.

Ameliyattan 1 hafta sonra normal yürüyüşlerinize başlayabilirsiniz. 15 günden sonra ağır olmayan sporlar dışında her türlü sporu yapabilirsiniz.(yüzmek, hafif tempoda koşmak gibi) diğer sporları doktorunuza danışınız.

Hayır. Eğer takiplerinizde  eksiklik olursa   vitamin veriyoruz. Rutinde vermiyoruz.

Öncelikli penis damarlarında şekere bağlı oluşan hasarın derecesini ölçüyoruz. Eğer  damardaki hasar ileri düzeyde değilse ki bu durumda olan ameliyat ettiğimiz hastaların çoğunda ameliyattan sonra bu problemleri düzeldi.

%75-98 arasında bir oranda değişmekle birlikte ortalama %86.Özellikle pankreas insülin rezervleri fazla olan hastalarda bu başarı %100lere çıkmakta.

Evet. Yüksek tansiyon varsa %80 iyileşme, %90 kolesterol yağ seviyelerinde düzelme ve  fazla kilolarımız varsa da hormonal etkiyle fazla kilolarınızdan kurtulmanızı sağlıyor.

Bu ameliyatı tip 2 şeker hastalarına uyguluyoruz. Tip 1 şeker hastalarında pankreasta hiç insülin olmadığından tip 1 şeker hastası grubuna bu ameliyatı uygulamıyoruz. Tip 2 şeker hastalarında da ameliyattan önce yaptığımız testlerde pankreasta geride kalan insülin stokları yeterli olan belli bir değerin altında olmayan hastaları ameliyat programına alıyoruz.

Hayır. Ameliyattan sonra 1,3,6,9,12 ve 1. yıldan sonra her 6 ayda bir yapılması gereken  kan tahlilleri var. Bunlar asistanlarımız tarafından size bildirilecek. Bu testleri yaşadığınız ülkede ya da şehirde de yaptırıp bize whatsapp, email, sms yoluyla gönderebilirsiniz. Tüm veriler aynı zamanda International federation obesity and metabolic disorders (İFSO) veri tabanına da kayıt edilmekte ve European Council Accreditation sistemine kayıt edilmektedir.

En genç hastam 24 en yaşlı hastam 75 yaşında. Özellikle 70 ve yukarısı yaş grubunda anestezi  ve diğer ek hastalıkları yönünden ve metabolik aktivite  değerlendirme sonucuna göre karar veriyoruz.

Distal incebağırsağımızda adına inkretin denen hormonlarımız var. Bu hormonlar pankreasta geride kalan insülinlerin aktivitesini ve pankreasın insülin üretme kapasitesini artırıyor. Üretilen insülinlerin ölümünü geciktiriyor. Açlıkta karaciğerden  kana kan şekeri salınımını sağlayan pankreasta glukagon adlı hormonumuz var. Bu hormonun baskılanması için pankreasın insülin üretmesi lazım.

Diyabet hastalarında maalesef pankreaslarında yeterli insülin olmadığından  bu hormon baskılanamaz ve kan şekeri yüksek iken daha da yükselebilir. Hatta dışarıdan insülin alan diyabet hastalarında da glukagon hormonu yeterli baskılanamaz. Bağırsak hormonları glukagon hormonunu baskılayarak karaciğerden kana kan şekeri salınımını baskılar. Damar endotel yapılarına da iyileştirici ve sistolik ve diyastolik basıncı düzenleyici etkilere sahip. Dolaşımdan yağların temizlenmesini sağlar. Proksimal ince bağırsağımızda GIP hormonu var. GIP hormonu  insülin salgılanmasını artırıyor fakat glukagon hormon salgısını azaltmıyor. İştahı artırıyor.

Aşırı proksimal (ön bağırsak) çalıştığında GIP salınımına direnç oluşturuyor. Yine midemizin sol üst dış kısmında Ghrelin hormonumuz var. Bu hormon 1990 yıllara kadar iştah sağlayan hormon olarak bilinirken daha sonra pankreasta insülin üretimini azalttığı gösterilmiştir. Distal bağırsak hormonlarımızın çalışması için gıdaların uyarıcı özelliği distal incebağırsağa (ileum) gelmesi gerekiyor. Maalesef  son 40 yıldır hayatımızda endüstriyel gıdalar var. Rafine işlenmiş gıdalar maalesef incebağırsağın başlangıcında absorbe olmakta incebağırsağın sonuna giden gıdalar uyarıcı özelliğini kaybetmektedirler. Bu nedenle, biz ameliyatta gıdaların tamamı ile incebağırsağın başlangıcında absorbe olmadan distal incebağırsağa erkenden girmesi için distal incebağırsağı daha öne alıyoruz.

Yenilen gıdaların %80 oranda  buraya erken girmesini sağlayarak  distal incebağırsak hormonları (inkretinler) daha erken aktif hale getiriyoruz. Proksimal bağırsağa  ise gıdaların  %20’sinin  girmesini sağlıyoruz  ve öne aldığımız bağırsağın arkasına alarak proksimal (ön bağırsağın) aktivitesini  azaltıyoruz. Midemizin sol üst dış kısmında ki (ki buraya fundus diyoruz) ghrelin hormonunun  olduğu kısmı devre dışında bırakıyoruz. Amacımız yeme sürecinde pankreasta  insülin üreten, insülin aktivitesini artıran, glukagon hormonunu baskılayan distal bağırsak hormonları(inkretin) aktif hale getirmek insülin direnci yapan ve insülin salınımını azaltan hormonların aktivitesini azaltarak hormonal etki ile kan şekeri kontrolünü sağlamak.

Evet. Özellikle kilolu hastalarda kontrolü sağladığından bu problemlerinde düzelme sağlar.

Kaynak: https://www.muzafferal.com/metabolik-cerrahi/metabolik-cerrahi-ameliyati-hakkinda-13-soru-ve-cevabi.html

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.