Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin...
Obezite Cerrahisi ile Kilo Verme
Metabolik cerrahi son dönemde gündeme gelen ve bizlerin de oldukça fazla oranda uyguladığımız obezite cerrahisi yöntemlerinden biridir. Metabolik cerrahi kavramı halk arasında daha çok diyabet cerrahisi olarak bilinir. Çünkü bu ameliyatların temelinde kilo kaybından daha fazla olarak özellikle tip 2 diyabetin ve diğer metabolik hastalıkların geriletilmesi amaçlanmaktadır. Aslında metabolik cerrahi kavramı, obezite cerrahisi kavramı ile ortaya çıkmıştır. Çünkü gerçekleştirilen obezite ameliyatlarının kendisi birer metabolik cerrahi, aynı zamanda diyabet cerrahisi ameliyatıdır. Çünkü biz hastalarımıza ister tüp mide (sleeve gastrektomi), ister gastrik bypass ameliyatı yapalım, bu hastalarımızda yüksek oranda diyabetlerinde gerileme, tansiyonlarında gerileme, karaciğer yağlanmasında gerileme görülmektedir. Metabolik cerrahi kavramı aynı zamanda obezite cerrahisi kavramını da içine alır. Ancak son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar özellikle vücut kitle indeksi 30 – 35 kg/metrekare arasında olan ve obezitenin birinci grubunda olup, özellikle ağır diyabeti olan hastalarda özellikle obezite cerrahisi ameliyatlarını metabolik cerrahi, yani diyabet cerrahisi kavramı içinde yapmayı gündeme getirmiştir. Bu hasta grubunda diyabeti varsa ve obezitenin birinci grubundaysa metabolik cerrahi son derece rahat bir şekilde uygulanıp, bu hasta grubunun yandaş hastalıklarından kurtulmaları sağlanabilir. Metabolik cerrahi (diyabet cerrahisi) uygulayan merkezlerde hastaların özellikle ameliyat tipleri konusunda son derece hassas olmaları gerekir. Çünkü bu ameliyatların tüm dünyada uygulanabilir ameliyatlar olması gerekiyor. Oysa kimi zaman biz uzmanlar çok nadiren yapılan ve sonuçları tam olarak bilinmeyen bazı ameliyat tiplerininin metabolik cerrahi adı altında uygulandığını görüyoruz. Ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Bunların mutlaka sorgulanması gerekir. İyi bir merkezde, başarılı bir cerrah tarafından metabolik ve diyabet cerrahisi son derece etkin bir şekilde yapılabilmekte ve bu ameliyat sonrasında var olan yandaş hastalıklardan kurtulmanız mümkün olabilmektedir. Tüp mide (mide küçültme) ameliyatı nedir?Tüp mide ameliyatı, obezite ameliyatlarından bir tanesidir ve dünyada en fazla uygulanan ameliyatların başında gelmektedir. Bugün ABD’de yapılan araştırmalara göre obezite ameliyatı gerektiren hastaların yüzde 60’ı tüp mide ameliyatı olmaktadır.Tüp mide ameliyatında teknik olarak midenin yaklaşık yüzde 80 – 85’lik kısmı dikey olarak çıkarılır. Dolayısıyla ameliyattan sonra yaklaşık 100 – 150 ml’lik bir mide hacmi kalır. Bu durum hastaların daha az yemek yemesini sağlar. Bununla birlikte midenin çıkarılan kısmında ghrelin adı verilen, özellikli bir hormon salınımı söz konusudur. Tüp mide ameliyatı sonrası midenin büyük bir kısmı devre dışı kaldığından halk arasında açlık hormonu olarak da tanımlanan ghrelin hormonu seviyesi ciddi oranda azalır, hastada daha hızlı bir tokluk hissi oluşur. Bu sayede hastaların iştahı azalır, bu da yemek yemelerinin azalmasına yardımcı olur. Hasta eskiye oranla sürekli açlık hissi ile baş etmek zorunda kalmaz. Böylece kilo kaybı ameliyattan hemen sonra başlar. Tüp mide ameliyatı teknikleriLaparoskopik veya robotik cerrahi teknikler ile yapılabilen tüp mide ameliyatlarında hastanede yatış süresi 2 – 3 gündür. Ameliyatın sonrasında hastalar günlük hayatlarına 5 – 6 gün içinde dönebilir. Tüp mide ameliyatı sonrası elde edilen kilo kaybı oranı, doğru bir bariatrik beslenme programı uygulanarak 1. yılın sonunda yaklaşık olarak yüzde 70 – 75’i bulur. Bu zayıflama oranı hastalar için son derece memnuniyet verici bir orandır. Tüp mide ameliyatı vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan hastalar için uygun bir tedavi yöntemidir. Hastaların yaş grubunun 18 – 65 yaş arasında olması tercih edilir. Ancak metabolik cerrahi (diyabet cerrahisi) söz konusu olduğunda deneyimli merkez ve cerrahlar tarafından 18 yaşın altında veya 65 yaşın üstünde de tüp mide ameliyatı yapılabilmekte ve yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Tüp mide ameliyatı yapılma yöntemi Tüp mide ameliyatı laparoskopik veya robotik cerrahi teknikle yapılır. Bu ameliyatta açık bir cerrahi teknik uygulanmaz. Dolayısıyla çok yüksek kilolu hastalarda tüp mide ameliyatı açık cerrahi yerine laparoskopik veya robotik cerrahi yöntemi ile yapıldığından, iyileşme süreleri de ciddi anlamda kısalır. Laparoskopik veya robotik cerrahi tekniği kullanılırken, hastalarda midenin kesilip ayrılması ve dikilmesi için özel birtakım aletler kullanılır. Bu aletler yardımı ile mide serbestleştirilir, daha sonrasında zımbalama yönteminde özel ve tek kullanımlık aletlerle mide kesilir, dikilir ve ayrılır. Böylelikle midenin yüzde 80’lik kısmı tamamen dikey olarak devre dışı bırakılır. Ameliyat finalize edildikten sonra mutlaka zımbalama hattı kontrol edilmelidir. Bu stepler hattı aynı zamanda tistel adı verilen çok önemli bir doku yapıştırıcısı ile ikinci defa kuvvetlendirilir. Tüp mide ameliyatı teknikleri – Ameliyatın sonunda mutlaka zımbalama hattı kontrol edilir ve ek doku yapıştırıcısı kullanılır – Böylece ameliyattan sonra oluşabilecek kanama ve kaçak riskinin önüne geçilir Laparoskopik ve robotik cerrahi teknikği ile yapılabilen tüp mide ameliyatlarında hastanede yatış süresi 3 gündür. Ameliyat sonrasındaki kilo kaybı hastayı taburcu ettikten hemen sonra başlayarak hastaların hızlı ve güvenli bir şekilde kilo kaybı gerçekleştirilir. Mide küçültme ameliyatı yapılabilecek kişiler Mide küçültme ameliyatı obezite cerrahisi ameliyatlarından bir tanesidir ve dünyada en fazla uygulanan ameliyat şeklidir. Tüp mide ameliyatı yapacağımız hastaları seçerken bazı temel kurallarımız vardır. Bunların en önemlisi vücut kitle indeksidir. Bugün artık dünyadaki genel kural şöyledir. Tüp mide ameliyatı olmaya aday kişiler – Vücut kitle indeksi 35 kg/metrekare üzerinde olanlar – Obeziteye bağlı yandaş hastalıkları bulunanlar – Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi hastalıkları olanlar Tüp mide ameliyatı sonrasında elde edilen başarı sayesinde hastalar günlük hayatlarında çok daha rahat bir şekilde hareket edebilir hale gelir ve birçok hastalıktan kurtulurlar. Tüp mide ameliyatı için yaş aralığı Tüp mide ameliyatının özellikle 18 – 65 yaş arasındaki kişilere yapılması önerilir ancak gerekli durumlarda 18 yaş altında veya 65 yaş üstündeki yaşlarda da uygulanabilir. Tüp mide ameliyatının önerilmediği kişiler – Ciddi anlamda alkol kullananlar – Ciddi bir psikiyatrik rahatsızlığı bulunanlar Bu grupların ameliyatı öncesinde iyice incelenmesi, ameliyat kararı verilmeden önce ilgili branşlardan mutlaka konsültasyon istenmesi gerekir. Vücut kitle indeksi hesaplanırken hastanın sadece kilo değeri değil, aynı zamanda boyu da son derece önemlidir. Bu nedenle vücüt kitle indeksi hesaplanırken hasta çok yüksek kilo olmasa bile boylarının kısalığından dolayı indeks değerleri yüksek çıkabilir. Bu durumlarda tüp mide ameliyatı kararı verilebilir. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda vücut kitle indeksi 35’in altında bulunan ve obezitenin birinci grubunda yer alan hastalarda ağır bir diyabet söz konusu ise tüp mide ameliyatının bu hasta grubuna da yapılabilir olduğunu göstermiştir. Buna göre elde edilen sonuçlar özellikle diyabet açısından son derece yüz güldürücü olmaktadır. Tüp mide ameliyatı nasıl yapılır? Mide küçültme ameliyatı kimlere yapılabilir? Metabolik cerrahi (diyabet cerrahisi) nedir? Tüp mide (mide küçültme) ameliyatı nedir?
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR